8 Ağustos 2012 Çarşamba

76


"Özür dilenecek bir şey yok, bu kadar büyütülecek bir mesele değildi. Alev'in tutumu bence…"

"Ben zaten Bülent'i seçtiğim için değil, Alev'i buraya davet ettiğim için özür diliyorum" dedi Hakan. "Tam da teşhis ettiğin gibi burayı bazen bir model olarak düşünüyorum."

"Sana bir sır vereyim mi?" dedi Lütfiye sesini alçaltarak. "Bazen ben de aynısını düşünüyorum. Eğer bu ülkenin topraklarında huzurlu ve onurlu yaşamanın yolunu bulmuşsak bunu neden bir model haline getirmeyelim? Ama bunu şimdiye kadar sana bile söylemedim, sadece bazen Hasan ile konuştuk. Bizim neslimiz gaza gelip bir şeylere başlamayı, sonra da eline yüzüne bulaştırmayı çok iyi bilir. O yüzden ümitlerimi seslendirmeye hiç cesaret edemedim. Ben istiyorum ki burası bir model olacaksa bile bizim ittirmemizle olmasın, doğal olarak gelişsin, başka sesler ve başka fikirler eklensin ve bizim başlattığımız şey sağlıklı biçimde, uzun zaman içinde bambaşka bir umuda dönüşsün. Öyle ki, biz bile görünce tanıyamayalım!"

"Anladım dersem yalan olur," diye itiraf etti Hakan. "Şu tepedekilere baktığımızda bile aynı şeyi gördüğümüzden emin değilim."

"Ben yoğurdu üflemeden yemek istemeyenlerdenim, sen yoğurdun etrafına sarılan battaniyeyi zamanından önce açıp mayalanıp mayalanmadığına bakanlardansın. Ben o tepedeki başıboş çocuklara baktığımda kaosu görüp endişeleniyorum, zamanlarını kötü kullandıklarını düşünüp kızıyorum; sen onların potansiyelini görüyorsun, özgürce düşünmeyi öğrenip çok büyük aşama kaydedeceklerini düşünüyorsun. Ama çok ilginç biçimde 'eylem adamı' olan Alev bende nefret uyandırıyor, sende ise hayranlık. Bu gece ondan neden nefret ettiğimi, daha kötüsü onu neden küçümsediğimi sen de gördün."

"Gördüm, evet. Ama neden böyle davrandığını anlamadım."

"Bu patolojiyi çok yakından tanıyorum ben. Alev benim gördüğüm kadarıyla tam bir anti-pragmatist. Amaç aracı haklı çıkarır diyen pragmatistlerden o kadar nefret eder ki Alev gibiler, aracı kutsarlar. Onlar için araç amacı haklı çıkarır. Demokrasiye inanırsa demokrasinin mükemmel işlemesi için bir Alaman-caponu gibi çalışır. Sonuçta ne olacağını düşünmez, umursamaz. Yöntemsever diyebiliriz onun gibilere. Komünistlerin içinde de, faşistlerin içinde de vardır böylesi. Sisteme taparlar. Oysa amacın da aracın da haklı olması gerektiğine inanıyoruz biz, en azından ben inanıyorum. Bir yöntemsever faydalıdır, teraziyi dengelerler, ama bu onu sevmemizi gerektirmez."

"Canımı sıkan haklı olması" dedi Hakan neden sonra. İkisi de ateşi seyrediyor, birbirlerine bakmıyorlardı. "Başka biri yapsa ben de karşı çıkardım. Bu kadar sert olmazdı belki tepkim, ama tepki gösterirdim."

"Ya boşver onu, sen şu Roninler konusunda ne yapacağımızı düşün. Alev'i değiştiremeyiz, ama şu tepedekilerin en büyüğü 25 yaşında. Onlarda bir şansımız olabilir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder