10 Temmuz 2012 Salı

66


Ahlak sadece bir pazarlık raconu değildir, dedi Zeynep. O zaman kolayca ihlal edilebilir olurdu. Bana zarar vermesinler diye kimseye zarar vermeyen kişi ancak tüccar olabilir dedi. Ama insanların türdaşlarına neden iyi davranması gerektiği benim açımdan da açık değil, diyerek sustu.

Gülhan, belki de doğal olan budur diyerek hepimizi şaşırttı. Uzun zamandır çok sessizdi toplantılarda. Hayvanların da kendi türdaşlarını çok aşırı ve istisnai durumlar haricinde öldürüp yemediklerini söyledi. Liderlik mücadelesiyle öldürüyorlar birbirlerini en fazla, dedi, kurt sürüleri mesela aç kalınca köye veya şehre iniyor ama en zayıf olan kurdu yemiyorlar. Aynı türden olanların birlikte yaşaması, birbirinden güç alması demektir belki de; sürü olmazsan kolay av olursun. Sürüye doğada daha güçlü olmak için ihtiyacımız var, onlarla birlikte yaşamak birey olarak bizi de daha güçlü yapıyor.

Göktuğ bir şey diyecek gibi el kaldırdı Gülhan konuşurken, sonra “gerek kalmadı, boş verin” gibisinden bir el hareketi yaptı, Gülhan “sözüm bitti” dedikten sonra da söz almadı (bunu niye yazdım bilmiyorum, ses kaydında görülmez diyedir belki).

Akın ilk toplantılardan birinde ilk biz bulduk diye düşünerek çok eğlendiğimiz o cümleyi tekrarladı: “Ahlak, kendiniz için değil karşınızdaki için doğru olanı yapmaktır” dedi ve eğer yalnız kalmak ve toplumla bağı olmasın istiyorsa bir insanı rahat bırakmak en doğrusu değil midir diye sordu. Herkes bir şeyler söyledi ama buraya yazmaya değer bir cevap bulamadık. Gülhan’ın çay koymak için kalkıp gitmesiyle toplantı fiilen sona ermiş oldu.

 * * *

TOPLANTI TUTANAĞI - 8

Tarih: XX.XX.XXXX

Saat: 21.15

Grup: Komplo Teorileri

Katılımcılar: Bülent (ZK), Burcu (M), Arda, Ümit, Gürol, Didem, Mustafa, İbrahim, İsmail

Genel tutanak notları: 2012 itibarıyla tüm toplantıların sesli kaydı alınmaktadır, bu nedenle yazılı tutanaklar artık sadece özet mahiyetinde ve bilgilere kolay erişim sağlama amaçlıdır. Konuşmacıların tüm sözleri kayda geçirilmez, zabıt kâtibinin uygun gördüğü biçimde özetlenir. Tutanak tüm katılımcılar tarafından okunup onaylandıktan sonra nihai halini alır. Katılımcıların notları ve itirazları metnin sonuna eklenir veya metnin içine parantez içinde yazılır.

İçerik: Burcu moderatörlüğü isteyen birine devretmeye hazır olduğunu söyleyerek söze başladı, gönüllü çıkmayınca ilk sözü Gürol’a verdi.

Gürol bugüne kadar komplo teorilerinin doğasını incelediğimizi ve A-B-A-B kuralını çok makul bulduğunu söyledi. Ancak komplolar konusunda göz ardı ettiğimiz bir konunun da dezenfermasyon olduğunu ve sokaktaki adamın elde doğru tek bir veri olmadan komplo teorilerini çözmesinin imkânsız olduğunu anlattı. Gazetelerde ve diğer medyada verilen haberlerin doğruluğuna güvenilmediği sürece komplo teorileri üzerinde konuşmanın vakit kaybı olduğunu söyledi.

Burcu A-B-A-B kuralını bilmediğini söyledi, ben kısaca açıkladım (bkz. İlk toplantının raporu). Ses kaydından aynen deşifre ediyorum:

Bülent (21.25): “Diyelim ki A ülkesinde bir saldırı, mesela bir suikast oldu. A hemen der ki bu saldırıyı B düzenledi, bu suikasttan en büyük faydayı görecek olan B’dir. B kendisini savunarak kendilerinin bu suikasttan haberdar olmadığını, A'nın B’yi suçlamak veya kötü duruma düşürmek için bu suikastı kendisinin planladığını hatta bunun B’ye bir saldırı olduğunu iddia eder. A bu durumda, B’ye saldırmak istese çok daha güçlü ve dürüst biçimde saldıracağını, B'nin kendisine saldırıldığını iddia edebilmek için suikast düzenlediğini söyler. Bu tenis maçı böyle sürer gider, A-B-A-B diye devam eder. Hatta bazen C ülkesi de işin içine dâhil olur, A’nın B’yi suçlaması için A ile bir derdi olmayan ama B ile çok derdi olan C’nin bu işi planladığı iddia edilir. İsterse 10 tane ülke girsin, komplonun temel amacı artık o suikast değil, onun yaratacağı dalgalar haline gelmiştir. Sözüm bitti."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder