BÖLÜM 5
TOPLANTI TUTANAĞI - 17
Tarih:
XX.XX.XXXX
Saat: 21.00
Grup:
Devrimciler
Katılımcılar: Hakan,
Ahmet, Batuhan, Mehmet, Atilla, Gamze, Dilek, Hilal, Kemal, İbrahim, Esra (ZK),
Alev
Genel
tutanak notları: 2012 itibarıyla tüm toplantıların sesli kaydı
alınmaktadır, bu nedenle yazılı tutanaklar artık sadece özet mahiyetinde ve
bilgilere kolay erişim sağlama amaçlıdır. Konuşmacıların tüm sözleri kayda
geçirilmez, zabıt kâtibinin uygun gördüğü biçimde özetlenir. Tutanak tüm
katılımcılar tarafından okunup onaylandıktan sonra nihai halini alır.
Katılımcıların notları ve itirazları metnin sonuna eklenir veya metnin içine parantez
içinde yazılır.
İçerik:
Toplantıya, geçen hafta karara bağlanamayan “dirsek teması” kavramı üzerinden
devam edildi. Hakan geçen hafta olduğu gibi başarılı ve kalıcı bir devrim için
devrimcilerin dirsek teması içinde olması gerektiğini söyledi. Birbirini şahsen
tanımayan, görüşmeyen, yardımlaşmayan ve sıkı ilişkiler kurmayan bireylerden
oluşan gevşek yapıların birlikte hareket edemeyeceğini belirtti.
Alev söz aldı ve gerçek bir devrimlerin
çok büyük kalabalıklarla başarıldığını ve dirsek teması ile böylesi
kalabalıklar elde edilemeyeceğini, birbirini tanımasa da ortak bazı amaçları
olan kişilerin birbirini tanımasa, hatta birbirinden haberdar olmasa bile
birlikte çalışıp başarılı olabileceğini söyledi. Ayrıca sıkı örgütlenmelerin
hiyerarşiler yarattığını ve katılımı kısıtladığını belirtti. Yeni sosyal medya
olanakları ile ortaya çıkan hareketlerin çok çabuk bir destekçi kitle elde
edebileceğini, bu kişileri dirsek temasına sokmak ile vakit kaybetmenin
anlamsız olduğunu da söyledi.
Hakan bu noktada itiraz ederek bilinçsiz
biçimde aynı yöne doğru hareket eden kalabalıkların devrim yapmadığını, sadece
geçici yıkımlara ve kaosa neden olduğunu söyledi. Patrona Halil isyanını buna
örnek gösterdi.
Dilek söz alarak sosyal medyada eğilim
yaratma ve yönlendirme konusunun çok önemli olduğunu, Bülent'in bir sonraki
toplantıda bu konuyu tartışmak için katılmasını önerdi. Hakan Bülent’in bir
süre Aydın’a gideceğini, geldiği ilk toplantıda bu konuda yardımcı
olabileceğini söyledi.
Alev neden Bülent'in gittiğini, buna
kimin karar verdiğini sordu. Hakan kararın kendisine ait olduğunu, Aydın'daki
çiftliğin idari işler konusunda kendisinden geçici bir yardım istediğini,
kendisinin işleri nedeniyle gidemediğini ve bu konudaki kendisinden sonra en
tecrübeli kişiyi gönderdiğini söyledi.
Alev böylesi kararların nasıl tek bir
kişi tarafından alındığını anlamadığını söyledi. Çiftlikten çıkmayı gerektiren böylesi
bir görev için neden gönüllülük esasına göre davranılmadığını ve Bülent'in ne
zaman gideceğini sordu. Yarın gideceğini öğrenince sinirlendi; buna hakkı
olmadığını söyleyerek Hakan'a kızdı. Hakan ise konudan sapmak yerine bunu sonra
konuşmayı önerdi. Alev tartışmakta ısrar edince Hakan oylama talep etti. Alev
ise Bülent'in gidişi konusunda yapılmayan oylamanın şimdi yapılmasını
anlayamadığını söyleyip toplantıdan çıktı.
Alev çıktıktan sonra Hakan onun haklı
olabileceğini kabul etti, ancak bu kadar sinirlenmeyi doğru bulmadığını
belirtti. Batuhan’ın “belki kendisi gitmek istiyordur” şeklindeki yersiz şakası
hep birlikte kızıldı, konuya geri dönüldü.
Atilla dirsek teması konusunda Alev
ile aynı fikirde olduğunu söyleyerek Arap Baharı’nı örnek gösterdi. Dirsek
teması ile oluşturulacak bir devrimci grubun 3-4 nesilden önce adının bile
duyulmayacağını belirtti.
Hakan her devrimde ne yaptığı bilen,
gündemini belirlemiş, hedeflerini oluşturmuş bir irade makamı olması gerektiği
konusundaki görüşünü yineledi (bkz. geçen hafta). Bunun mutlaka bir hiyerarşi
anlamına gelmediğini, en demokratik sistemlerde bile neyin oylanacağına
birilerinin karar verdiğini söyledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder